Duolingo, öğrenmeye istekli bireyler için kolay ulaşılabilir ve kullanıcı dostu bir dil öğrenme platformudur. 2011 yılında kurulan bu platform, çeşitli dilleri öğrenmek isteyen kişilere interaktif bir deneyim sunar. Duolingo’nun bir özelliği de, öğrenme sürecini herkesin kendi hızında ilerleyebilmesini sağlayacak şekilde kişiselleştirebilme yeteneğidir.
Yansıtıcı öğrenme günlüğümde, Duolingo’yu kullanmanın getirdiği deneyimler hakkında düşüncelerimi, duygularımı ve öğrenme sürecimdeki gelişmeleri not ediyorum. Bu deneyimler, Duolingo ile İngilizce öğrenme sürecim boyunca gözlemlenebilen ilerlemeleri içerir.
Örneğin, bir gün günlüğümde, “Duolingo’nun sürekli ilerleme göstermem için bana bildirim göndermesi, sürecin daha eğlenceli hale gelmesini sağlıyor” diye yazmıştım. Bu, Duolingo’nun öğrenme sürecini motive edici bir hale getirmek için oyunlaştırma (gamification) tekniklerini kullanmasının birebir bir örneğidir.
Dil öğrenme üzerine yapılan bir dizi araştırma, gamification tekniklerinin öğrenme sürecini daha eğlenceli ve etkili hale getirdiğini göstermiştir. Deterding ve arkadaşlarının (2011) çalışmaları, bu tekniklerin, kullanıcıların motivasyonunu artırmak, öğrenme sürecini daha keyifli hale getirmek ve dolayısıyla öğrenme hızını artırmak için etkili olduğunu göstermektedir.
Kişisel bir çıkarım olarak, Duolingo’nun bu gamification tekniklerini kullanması, dil öğrenme sürecinin benim için daha da motive edici olmasını sağlamıştır. Her bildirim, öğrendiğim yeni bir kelime veya gramer kurallarını pekiştirmem için bir hatırlatma oldu. Bu da sürecin benim için daha eğlenceli ve ödüllendirici hale gelmesini sağladı.
Duolingo ve yansıtıcı öğrenme günlüklerim sayesinde, dil öğrenme sürecimde daha bilinçli bir katılımcı oldum. Kendi ilerlememi takip etme ve öğrenme sürecimde aktif bir rol almak, benim için değerli bir deneyim oldu.
Bir sonraki makalede, Duolingo’nun daha spesifik özelliklerinden ve yansıtıcı öğrenme günlüklerimin bu süreci nasıl desteklediğinden bahsedeceğiz. Bu yolculukta benimle kalın!