Duolingo’da dil öğrenmenin güzel yanlarından biri de, platformun etkinleştirici yapısıdır. Etkinleştirme, bireyin kendine ait bir öğrenme sürecini tasarlama ve yürütme yeteneğidir. Bu yetenek, Duolingo’nun bize sunduğu seçenekler ve esneklik sayesinde desteklenir.
Yansıtıcı öğrenme günlüklerimde belirttiğim gibi, “Duolingo’nun derslerini kendim seçme ve dil öğrenme sürecimi kendi hızımda ilerletme imkanı, bana özgüven veriyor.” Bu ifade, Duolingo’nun bize sunmuş olduğu etkinleştirici yapının bir örneği olarak kullanılabilir.
Bu durum, Self-Determination Theory (SDT) veya Öz-belirleme Teorisi ile paralellik gösterir. Deci ve Ryan (2000), bu teoriye göre, öz belirleme yeteneğinin kişilerin motivasyonunu artırdığını ve öğrenme sürecinin daha etkili hale gelmesine yardımcı olduğunu belirtmiştir.
Bilimsel makaleler, bireylerin öğrenme sürecinde daha aktif rol almasının ve kendi öğrenmelerini kontrol etmelerinin, daha derin bir öğrenme anlayışı geliştirmelerine yardımcı olduğunu göstermiştir (Holec, 1981). Duolingo’nun etkinleştirici yapısı, tam olarak bu tür bir öğrenme deneyimini sağlar.
Kişisel bir çıkarım olarak, Duolingo’nun etkinleştirici yapısı sayesinde öğrenme sürecimde daha aktif bir rol alabiliyorum. Kendi derslerimi seçebiliyor ve kendi hızımda ilerleyebiliyorum. Bu, öğrenme sürecimin daha özgün ve kişisel hale gelmesini sağlıyor.
Bir sonraki makalede, Duolingo’da ilerlerken yaşadığım zorlukları ve yansıtıcı öğrenme günlüğümün bu süreçte nasıl bir kılavuz olduğunu ele alacağım. Öğrenme serüvenimizde benimle kalın!