DUOLİNGOYLA İNGİLİZCE YANSITICI ÖĞRENME GÜNLÜĞÜM

  1. Hafta

Geçen dönem Gazi Üniversitesi Formasyon Eğitime Giriş öğretmenimiz Ayhan URAL bizden makale yazmamızı istemişti. Bazı makaleler İngilizce olduğu için onları anlamakta zorlandım. O zaman İngilizce öğrenme fikri kafamda oluştu. Öğretim Teknolojileri öğretmenimiz Oktay AKBAŞ’ın kendimiz için bir Dijital öğrenme kaynağını kullanarak çalışmamızı ve yansıtıcı öğrenme günlüğü tutmamızı istediğini söylemiştim. Ben de Dijital öğrenme kaynağı olarak Duolingo’yu seçmiştim. Duolingoda İngilizce öğrenmeye ihtiyacım vardı. Öğrenme de zaten ihtiyaçtan doğar. Ve nihayet Duolingoda İngilizce öğrenmeye başladım. Ayrıca; “Şu anda İngilizce iş dünyasındaki en yaygın dil. Dünyadaki 50’den fazla ülkenin resmi dili olmasının yanında ana dili İngilizce olmayan ülkelerin en çok tercih ettiği ikinci dil” (Sezgin, 2021).

2. Hafta

Açık öğrenme kaynaklarından öğrenme esnek, açık, ulaşılabilirdir (duolingo bir açık öğrenme kaynağı ve bir cep telefonu uygulaması olduğu için istediğin zaman ve istediğin yerde, cep telefonu olan herkese açıktır). Bugün gece saat 23.00’da Duolingo’da İngilizce çalıştım. Eby (2013), açık ve uzaktan öğrenme ortamlarını, çok kültürlü, demokratik, etkileşimli, esnek, açık ve ulaşılabilir şeklinde tanımlayarak tasarım, kuram ve uygulama açısından geleneksel yüz yüze eğitim etkinliklerinden çok farklı yaklaşım ve politikalar içerdiğini vurgular. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı açık ve uzaktan öğrenme ortamları, bireylere istedikleri zamanda ve istedikleri yerde ders materyallerine ulaşma olanağı sunar. Bu bağlamda, açık ve uzaktan öğrenme, öğrenen merkezli bir uygulama ile yapılandırmacı yaklaşımı benimser.

3. Hafta

Açık ve uzaktan öğrenmede, eğitim; bireyin gereksinimleri, beklentileri ve yetenekleri doğrultusunda öğrenme etkinliklerini tasarlaması ve yürütmesi olarak algılanır. Öğrenme sorumluluğu bireydedir ve birey öğrenmenin merkezindedir (Eby 2013). Ben Duolingoda haftada toplam 1 saat (3 gün 20’şer dakika) olarak kendi eğitim programımı tasarladım. Bunu tasarlarken de Duolingo bana bazı hedef önerilerinde bulundu. Öğreticilerin nasıl öğrettiği ile değil öğrenenlerin nasıl öğrendiği ile ilgili olan öğrenen merkezli yaklaşımda ise öğrenenler, kendi eğitim programlarının tasarımında önemli rol oynar (Erdem ve Demirel, 2002, Weimer 2002, Wolk, 2010). Duolingoda İngilizce çalışırken bahse konu programın her gün 20 dakika gibi hedefler koyması programlı ve öz disiplinli çalışmayı ve kendini motive etmek, çalışma programlarına uyum sağlamak, zaman yönetimi ve hedef belirlemek gibi öz-düzenleme becerilerinin geliştirilmiş olmasını gerektiriyor.

4. Hafta

Öğrenme kaynaklarından öğrenmek, kişisel öğrenme tarzına bağlı olarak farklılık gösterir. Bazıları için yazılı metinler daha etkiliyken bazıları için görsel materyaller daha anlaşılır olabilir. Bugün konuları anlamamda farklı öğrenme kaynaklarının faydalı olduğunu, bazı konuları okuyarak anlarken, bazı konuları video veya ses kaynaklarından takip ederek daha iyi anlayabildiğimi fark ettim. Abdos “Öğrenme tarzları ve online öğrenme başarısı arasındaki ilişki: Çoklu doğrusal regresyon analizi” çalışmasında öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek için Felder-Silverman öğrenme tarzları modelini kullanmış ve online öğrenme başarısı ile öğrencilerin öğrenme stilleri arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Sonuç, öğrenme stillerinin öğrencilerin online öğrenme başarısına etkisi olduğunu ve öğrencilere öğrenme stillerine uygun öğrenme materyallerinin sunulmasının önemli olduğunu göstermiştir (Abdous ve diğerleri, 2010).

5. Hafta

Görsel-işitsel öğrenme materyalleri, öğrenme sürecini desteklemek için etkili bir araçtır. Video dersleri izlerken, öğrenme sürecimde daha etkili olduğunu fark ettim. Görsel-işitsel materyallerin kullanımı, konuları daha iyi anlamama ve hatırlamama yardımcı oldu. “Öğrenme materyalleri görsel, işitsel araçlarla desteklendiğinde, öğrencilerin materyalleri daha iyi anlama, hatırlama ve uygulama becerileri gelişebilir” (Ertmer ve Koehler, 2014). “Öğrenciler, görsel-işitsel materyallerin kullanıldığı öğrenme ortamlarında, diğer öğrenme materyallerinin kullanıldığı öğrenme ortamlarına göre daha yüksek motivasyon ve ilgi düzeyleri sergilerler” (Rahman ve Arifin, 2016).

6. Hafta

Duolingoda, konuşma becerisini geliştirme amacıyla cihazın mikrofon özelliğini kullanarak pratik yapacağım sorularla ve dinleme-yazma becerisini geliştirmek için de duyduğumu yazmam gereken sorularla karşılaştım. İstenirse kaplumbağa simgeli ikona basarak telaffuzu daha yavaş bir şekilde dinleyebilme olanağı olduğunu gördüm.

7. Hafta

Duolingo, öğrenmeyi oyun haline dönüştürerek eğlenceli bir biçime sokmakta. Bu sebeple alıştırmaları tamamlamak için kullanıcılara 3 can hakkı vermekte. Hata yapan kullanıcı canlarını kaybetmekte, becerileri başarıyla tamamlayanlar ise Duolingo’nun sanal para birimi olan lingotu kazanmakta. Biriken lingotlar daha sonra çeşitli özellikler satın almak üzere Lingot Dükkanı’nda kullanılabilmekte.

8. Hafta

Açık öğrenme kaynaklarından öğrenme öğrenen merkezlidir. Öğrenci kapasitesi de dikkate alınır (Duolingo gibi). Bugün duolingoda İngilizce çalışırken tek tek her aşamayı geçmek yerine bir İngilizce testi ile eski bilgilerimi kullanarak diğer aşamaya geçtim. Öğrenenlerin deneyimleri, bakış açıları, yetenekleri, ilgileri, kapasiteleri ve gereksinimleri öğrenen-merkezli yaklaşımda dikkate alınır (Ahmed 2013).

9. Hafta

Bugün Duolingoda İngilizce çalışırken benim gibi bu uygulamadan İngilizce çalışanları, puan olarak geçmem ve üst sıralara yerleşmem beni daha çok çalışmaya motive etti.  Dijital ortamda çevrimiçi öğrenme büyük ölçüde bireylerin öz-düzenlemeli çalışma becerileri ve öğrenme motivasyonları ile ilişkilidir (Sezgin, 2021).

10. Hafta

Bugün Duolingoda İngilizce çalışırken program önceki öğrendiklerim ile ilgili beni teste tabi tuttu. Bu uygulama kendi öğrenmemi kontrol etme imkanını sağladı. Öğreticinin merkezde olduğu geleneksel yüz yüze eğitimde, öğrencilerin ne öğrenecekleri konusunda kararlar alınır ve uygun etkinlikler planlanır. Öğrencilerin bu doğrultuda davranış değişikliği göstermeleri beklenir. Bir başka deyişle, öğrenciler, beklenen davranışları gösterdiklerinde öğrenmenin olduğundan söz edilir. Öğrenenler, bilgiyi pasif bir şekilde öğreticilerden ve ders kitaplarından alır. Öğrenenler kendi öğrenmelerini kontrol edemezler, dersler, yöntemler ve değerlendirmeler ile ilgili tüm kararları öğreticiler alır. Öğrenen merkezli yaklaşımda bu durum tersinedir (Ahmed 2013).

11. Hafta

Duolingo’nun eğitimi yoğun veri odaklı olarak tanımlanıyor. Bu da demek oluyor ki kullanıcılar aşama aşama ilerlerken hangi soruda hata yaptıklarını, hangi soru için ne kadar vakit harcadıklarını ölçüyor. Ölçmekle de kalmıyor sık hata yapılan konuları da her seviyenin sonunda tamamlayıcı alıştırmalarıyla tekrar ettiriyor. Bu da öğretimi aslında farklılaştırıyor çünkü her bireyin kendine özgü bir dil çalışma programı oluyor.

12. Hafta

Duolingoda derse başlamadan önce veya ders sırasında, konuyla ilgili verilen ipuçları ve notlar okunabilmekte. Kullanıcı, cevapların doğru olup olmadığını hemen görebilmenin yanı sıra, sistem tarafından verilen alternatif cevaplara da ulaşabilmekte, soruda bir hata varsa rapor edebilmekte ve soruyu başkalarıyla çevrim içi olarak tartışabilmekte. Bu özellik, dil öğrenen kişilerin sanki bir sınıf ortamındaymış gibi birbirleriyle iletişim kurmasına olanak vermekte, öğrenmeyi pekiştirmekte.

13. Hafta

Duolingoda İngilizce çalışırken bazı bağlaçları unutsak da diğer kelimeler doğruysa ve cümlenin anlamı değişmiyorsa cümle doğru kabul ediliyor. Kullanıcılar uygulama ile etkileşim halindeler. Duolingoyu kullananlar sadece uygulama ile değil uygulamayı kullanan diğer kişilerle de etkileşim halinde olup, birbirleri ile rekabet halindeler yani birbirlerini puan olarak geçmeye çalışmaktadırlar. Web 2.0 araçlarının yabancı dil öğretiminde yaygınlaşarak kullanılması öğretmen ve öğrenciler için bilgiye kısa sürede ulaşma olanakları sağlamanın yanı sıra sınıf içi ve dışı etkileşimlerde bulunma imkânları da sağlamıştır (İstifçi Lomidazde ve Demiray, 2011).

14. Hafta

Bugün Duolingo’nun, internetten gerçek metinler okuyup tercüme ederek alıştırma yapılma özelliğini keşfettim. Fakat bu uygulama yalnızca bilgisayar üzerinden yapılabilmekte. Bu alıştırmada kullanıcı metnin kategorisini (tarih, spor, vikipedi… vb.) ve zorluk seviyesini işaretleyerek seçebilmekte. Alıştırma içerisinde kullanıcıdan çeviriye katkı sağlamak için bir cümleye tıklaması ve sağ tarafta açılan kutucuğa tercümesini yazması istenmekte. Tercüme edilmemiş cümleler mavi, çevirinin kontrol edilmesi gerekenler gri, topluluk tarafından kontrol edilip onaylanmış cümleler siyah ve kullanıcının tercüme veya kontrol ettiği cümleler yeşil renkte gösterilmekte. Kullanıcı, kelimelerin üzerine geldiğinde ise bilmediği kelimelerin anlamlarını tek tek görebilmekte.

KAYNAKÇA

Çelik, A. (2013). M-Öğrenme Tutum Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Analizleri. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi/Journal of Research in Education and Teaching. Cilt: 2, Sayı: 4, Makale No: 20. 172-185.

Döngül, O. (2013).  ,  Georgieva, E., Smrikarov, A., Georgiev, T., (2005). A General Classification of Mobile Learning Systems, International Conference on Computer Systems and Technologies – CompSysTech’ 2005.

Gülseçen, S., Gürsul, F., Bayrakdar, B., Çilengir, S., Canim, S. (2010). Yeni Nesil Mobil Öğrenme Aracı: Podcast, Akademik Bilişim‘ 10, XII. Akademik Bilişim Konferansı, Muğla. 795-800.

Özdamar Keskin, N. ve Kılınç, H. (2015). Mobil Öğrenme Uygulamalarına Yönelik Geliştirme Platformlarının Karşılaştırılması ve Örnek Uygulamalar. Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırma Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 3, 68-90. ,

Serengil, U. (2007). Yabancı Dil Öğrenmenin Önemi ve Gerekliliği. ABMYO Dergisi. 7, 65-80. Statista, The Statistics Portal. Number of apps available in leading app stores ,

Yazar, İ. (2019). Türkçe öğretiminde ve temel dil becerilerinin kazanımında dijital teknoloji uygulamalarının yeri ve önemi. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 12(64), 612-623.

 Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2016). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Yükselir, C. ve Özer, Ö. (2018). Teknoloji ve yabancı dil öğretimi.

Ö. Balcı, F. Çolak (Ed.), Her yönüyle yabancı dil üzerine araştırmalar II içinde (s. 53-63). Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları. https://mektepp.com/storybird-nedir/. ,  https://www.webegitimaraclari.com/padlet/.

Felder, R. M., & Silverman, L. K. (1988). Learning and teaching styles in engineering education. Engineering Education, 78(7), 674-681.

Abdous, M., Yoshimura, M., & Ko, B. (2010). Investigating the relationships between learning styles and online learning success: A multiple linear regression analysis. Online Journal of Distance Learning Administration, 13(4).

Rahman, F., & Arifin, A. Z. (2016). Motivation and attention in e-learning: A study with

Indonesian students. International Journal of Education and Development using Information and Communication Technology, 12(3), 4-17.