Savaş

Üst akıl kıymetli taşları korur. Harcanacak taşları öne sürer. Kıyasıya bir savaş ortamı içerisinde Fiiller tepişir, çimenler ezilir.

Yansıtacı günlüğümüm deki on sekizinci videosunda satranç oyunundaki savaş ortamı hakkında belirttiğim gibi “oyunun bütününü gözlemeli ve geleceği ön görerek planlı bir şekilde hareket etmeniz gerekmekte. Saldırı ve savunma oyun içerisinde sürekli bir sirkülasyon halinde. Bu oyunda yaşantımda yapmış olduğum kararlardaki ikilemleri anımsamaktayım. Bu hamleyi öğrenirken kendimi genel olarak çatala düşmüş ve bir taşı kaybetmek zorunda olan oyuncu olarak görmeyi tercih ettim. Bu sayede hamlenin özellikleri ve uygulamasını daha verimli öğrenebildim. Bu tecrübenin yanı sıra, kaybedeceğim taşı hangi özelliğine göre seçmem gerektiğinde yorumlama fırsatım oldu. Soru çok net; değerli olan taşı kaybetmek mi yoksa bir sonra ki hamlede kullanılacak olan değersiz taşı vermek mi? Hayatımda ki kararları verirken de bu ikilemlere düştüğüm zamanlar olmuştur tek fark doğru ve zor olanı tercih etmek mi yoksa kolay ve anı kurtaran durumu tercih etmek mi? Bu tercihi yapmadan önce Al Pacino’nun en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandığı 1992 yapımı Kadın kokusu adlı kült filmin final sahnesini tekrar izlemem gerektiğini düşünmekteyim.”